11 Şubat 2013 Pazartesi

SESSİZ SİNEMA


                                                                 SESSİZ SİNEMA
   Sizlere hayatımın bir gerçeğinden bahsetmek istiyorum bu akşam,dedi.Ayaklarının yere değmediği bir sandalyede oturuyordu.Sandalyenin üstü ağaç reçinesi olmuştu ve hala farkında değildi,ayağa kalktığında pantolonuna bulaşmış olan reçineyi fark edecekti ve lanet edecekti ve bu reçinenin nereden geldiğine dair kafa yoracaktı ve sonra bunu düşünmekten vazgeçip çantasını alıp gidecekti.Hayatım boyunca beni yalnız bırakmadınız hep destek oldunuz; sevgilimden ayrıldığımda,annem öldüğünde,paraya ihtiyacım olduğunda,dedi ve sustu.Ağzı kurumuştu,heyecanlıydı. Kim niye benim hayatımın gerçeğini öğrenmek istesin ki diye düşündü. Aslında benim hayatımın gerçeği belki sizin de gerçeğinizdir dedi.Kızdı kendine,yine yüzüne gözüne bulaştırıyordu her şeyi. Omurgasını dikleştirdi ve devam etti.İnsanlar, dedi,insanlar yalan söylüyorlar.Bu neydi şimdi? Bunca hazırlığı bunu söylemek için mi yapmıştı? Aslında ben,dedi,ben yalan söylüyorum.Hatta bana yalancı diyebilirsiniz,ben bir yalancıyım.Kandırdım hepinizi. Tıpkı sizin gibi. İyi gidiyor. En iyi arkadaşım olduğu için sevmedim onu en iyi arkadaşım var diyebildiğim için sevdim.Annem öldüğü için değil yalnız kaldığım için üzüldüm.Aslında aşk acısı çekmiyordum sonu gelmiş alışkanlıklarıma alışmaya çalışıyordum.Aslında iyi biri değilim öyleymiş gibi yapıyorum,buna kendimi alıştırıyorum o kadar.Sizin gibi.Yutkundu.Etrafına baktı.Ayağa kalktı,bir süre öylece durdu sonra çantasını aldı,ışıkları söndürdü kapıyı kilitleyip gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder